SÖZ ÜZERİNE
Söz yeter. Artık bir şeyler yapmak lazım diyen yarı cahiller gibi olmamak gerekir.
Farkında değildir ki; sözden söze fark vardır.
Söz vardır ki, sadece sözdür ve söz olarak kalır.
Söz vardır ki; uyandırır, harekete geçirir.
Söz vardır ki; söylenmesi zaten başlı başına eylemdir.
Yine söz vardır ki; eylem sadece o söz için basit bir araçtır.
Yani söz, eylemin hedefidir.
Sözü gerçekleştirmek adına tüm eylemler yapılır.
Aydın dediğimiz insanlar (Okur-yazar değil; aydın) her devirde ve toplumda mesajını insanlara duyurmak, cehalete engel olmak ve her türlü sömürü düzenini yok etmek için mücadele etmiştir.
Öyle ki; daima onunla halkı arasında zorbalar, asil geçinenler, krallar, köle sahipleri, sahte ruhaniler, sermaye sahipleri engel olmuşlardır.
İşte aydın dediğimiz gerçek toplum liderleri halkını bunların ellerinden kurtarmak için düşünmeyi, okumayı, eleştirmeyi,konuşmayı ve yazmayı bir eylem biçimi olarak seçmişlerdir.
Ve işte o zaman bir yazarın, bir konuşmacının, bir eğitimcinin, bir fikir adamının, bir tarihçinin ve bir aydının eylemi konuşmaktır.
Etkili sözlerden oluşturduğu fikirlerini halkına musallat olmuş düşmanları etkisiz hale getirmek ve halkını uyandırmak için durmadan konuşmak ve yazmaktır.
Tarihin akışını değiştiren gerçek halk dostları, aydınlar, yazarlar ve gerçek sanatçılar her devirde sözü bir eylem biçimi olarak kullanmışlardır.
Aydın dediğimiz kişi kendi toplumunun fikir önderidir.
Tüm insanlık dışı güçlere ve zorbalara rağmen onun asli görevi bildiği doğruları halkı ile çekinmeden paylaşmaktır.
Bilgiyi, sevgiyi, cesareti,tavır alışı, boyun eğmemeyi, uyanıklığı, cehaletle mücadele etmeyi kendi toplumuna öğretmişse; insani görevini yerine getirmiş olur.
Eğer sözünü doğru söylerse ve doğru söz söylerse; artık söz onun için bir eylem biçimi olur.
Zira aydının asıl görevi düşünmek, okumak, sorgulamak, yapıcı eleştiride bulunmak ve yerinde söz söylemektir.
Elbette sözden söze fark vardır. Zira aydın dediğimiz insanlar okudular, değiştiler ve değiştirmeye çalışıyorlar.
Ve sen ey insani erdemleri yitirmemiş kişi, hiçbir iç ve dış gücün etkisinde kalmak istemiyorsan; sen de oku- düşün,araştır,sorgula, öğren ve öğret. Budur senin insani görevin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder